top of page
Yazarın fotoğrafıHasan Mert Bozdoğan

DEVAM EDEN ZİHİN


Zanshin 残心, kelime anlamı olarak “kalan zihin” ya da “devam eden zihin” anlamındadır. Japonca iki kanjiden oluşmaktadır. Zan; kalıcı, fazla ve shin; kalp, ruh, zihin anlamlarındadır. Japon Savaş Sanatlarında Zanshin kavramı iki anlama karşılık gelmektedir.


Zanshin; devam eden zihin

Bunlardan ilki Zanshin’in geniş kavramı olan; rahat bir uyanıklık (alarm durumu) ile elde edilen farkındalık halidir. Zanshin rahat bir farkındalık halini ifade etmektedir. Bu rahat farkındalık hali; zihin-beden-ruh üçlemesini kapsamaktadır. Savaş Sanatlarını disiplinlerini uzunca süre çalışmış olanlar bilirler ki; tehlike her an ve her yerden gelebilir. Savaş Sanatları eğitimleri bu beklentiden yola çıkarak, sizi her daim herşeye hazır olabilme durumuna ulaştırmayı hedefler. Savaş Sanatları çalışanlar bedenlerini, zihinlerini ve ruhlarını da bu beklentiye göre eğitmeye ve hazırlamaya çalışırlar. Bu sayede Savaş Sanatçıları, olası bir tehlike, zor durum, saldırı, aniden değişen koşul anında sıradan insanlar kadar şaşırmazlar ve şok etkisine girmezler. Çabuk reaksiyon gösterebilirler ve durumu kendi avantajlarına çevirebilirler. Tabii ki bu rahat farkındalık halinin etkisine girebilmek ve bunu günledik yaşantıya entegre edebilmek yıllar boyu yapılacak olan eğitimler, adanmış çalışmalar, sıkı pratikler sonucunda mümkün olabilecektir. Zanshin’e ulaşmak kolay değildir.


Japon Savaş Sanatları açısından Zanshin’in ikinci anlamı, pek çok Savaş Sanatı ustası tarafından vurgulanan ve ilk anlamdan daha dar bir anlatım ile; tekniğin tamamlanmasının ardından vücudun duruşu olarak ifade edilmektedir. Bu yoruma Aikido penceresinden bakacak olursak; yapılan tekniğin tamamlanmasının ardından da beden duruşunuz ile o tekniği bir süre daha devam ettirmeniz hali olarak ifade edilebilir. Aynı zamanda bu farkındalığın devamlılığı halini de ifade eder. Bu devam eden farkındalık hali, Japon Savaş Sanatlarında tekniksel uygulamanın sona ermesinin ardından da sürdürülmesi gereken bütünsel farkındalık halini ifade etmektedir.


Aikido pratiğinde sıklıkla karşımıza çıkan, “teknikten sonraki teknik” olarak ta ifade edebileceğimiz Zanshin kavramı çalışma pratiğimizde; atak öncesiyle başlar ve rakibin etkisizleştirilmesinin ardından da bir süre daha devam ettirilir. Zanshin tekniğin üç evresini de (öncesi-sırası-sonrası) kapsar. Bu genel ve rahat farkındalık hali; Aikido eğitimi verilen pek çok Dojo’da Sensei ve Senpai’ler tarafından öğrencilerine aktarılmaya çalışılır. Öğrenciye tekniği, teknik sona erdikten sonra dahi sürdürmesi gerektiği anlatılır. Zanshin çalışmada, Fudoshin ve Mushin öğretileriyle de birleştirilir ve bu sayede çalışılan yol tekniksel bir süreç olmanın ötesine geçerek bütünsel (bedensel-zihinsel-ruhsal) bir öğreti halini alır.

Zanshin; kendinizi stres ve baskı altına almaksızın vücudunuzun, zihninizin ve sizi çevreleyenlerin açıkça farkında olabilmeniz durumudur. Bu eforsuz bir uyanıklık (farkındalık) halidir.


Tıpkı Fudoshin (sarsılmaz zihin / hareketsiz zihin) ve Mushin (zihin yokluğu olan zihin / zihinsiz zihin) kavramları gibi Zanshin kavramı da Savaş Sanatlarını çalışan için son derece önemlidir. Japon Savaş Sanatlarında bu üç kavram birbiriyle iç içe devam etmektedir. Fudoshin; kargaşa, tereddüt, şüphe ya da korku ile rahatsız edilemeyecek bir yenilmez zihin hissi ile ilişkilendirilmektedir. Mushin ise her duruma açık ve hazır bir zihnin ifadesidir. Bu seviyeye ulaşan bir zihin dışsal faktörlerden etkilenmez, çevresel faktörler yüzünden bulanmaz. Kişi Fudoshin ve Mushin kavramları konusunda kendini eğitirken aynı zamanda Zanshin kavramı konusunda da kendini eğitmiş ve geliştirmiş olur. Korkusuz ve bulanmayan bir zihin, devam eden bir zihne dönüşür. Her üç kavramın kavranması ve çalışmaya entegre edilmesi tüm Japon Savaş Sanatları açısından son derece önemlidir.



91 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page