Aikido Bozdoğan Blog'ta bu haftaki makalemin konusu “Çocuk Gelişimi, Spor ve Aikido”.
Her ne kadar vakalar süratle artıyor olsa da, covid pandemi süreci uzadıkça evde kalmaya olan toleransımız da süratle azalıyor ne yazık ki. Çocuklarımız ise evlerde iyiden iyiye bunalmış durumdalar. İşte tam da bu yüzden, bu dönemde pek çoklarımız çocuklarımız için yeni arayışlar içerisindeyiz. Her ne kadar kork çekine olsa da… Baharın kendini iyiden iyiye hissettirmesi sayesinde de bu arayışlarımız konusunda açık mekan alternatifleri bizi heyecanlandırıyor doğrusu. Son haftalarda ben de yeniden pandemi öncesindeki dönem kadar sık telefon almaya başladım çocuklarını Aikido'ya başlatmayı düşünen veli adaylarından. Hazır bu dönemdeki arayışlardan bahsetmişken de, daha önceden kaleme almış olduğum Çocuk Gelişimi ve Spor Üzerine ve Çocukların Aikido Yapması İçin 10 Neden isimli makalelerimi birleştirerek yeniden siz değerli Aikido Bozdoğan Blog okuyucularıyla paylaşmak istedim. Belki bu sayede, baharın gelmesiyle birlikte artan vakalara rağmen çocuklarını bir aktiviteye başlatmayı düşünen evebeynlere de yardımcı olabilirim.
Çocuk kaç yaşından itibaren spor yapmalı?
Çocukların kaç yaş itibariyle ne gibi sporlar yapmaları gerektiği konusunda genellikle farklı görüşler bulunmaktadır. Her spor dalına mensup öğretmen ya da eğitmenin kendi dalı hakkındaki görüşü farklı olabilmektedir. Bazıları çocukların daha küçük yaşlarda spora yönlendirilmeleri yönünde görüş bildirirken, bazıları da çocukların 7 li 8 li yaşlar itibariyle spor dallarına yönlendirilmelerini savunmaktadırlar. Genelleme yaparak hangi spora kaç yaş itibariyle başlanabilir gibi dal dal sporlara ve yaşlara bu makalemde girmek istemiyorum, zaten istesem de bu detaylı bildirim benim uzmanlığımın dışında kalmaktadır.
Uzmanlar ve spor bilimciler genel olarak;
1 yaşı; refleks hareketler dönemi,
2 yaşı; ilkel hareketler dönemi,
2-7 yaş aralığını; temel hareketler dönemi,
7 yaş üstünü; sporla ilgili hareketler dönemi olarak ifade etmektedirler.
3 - 5 yaş arasındaki çocuklar sportif aktivite ihtiyaçlarını, temel hareket gerektiren oyunlar sayesinde giderebilirler. Koşma, zıplama, atlama, atma, fırlatma, yakalama, sıçrama gibi. Buna “Temel Eğitim Evresi” de denilmektedir.
Genel olarak ise, bir çocuk hangi spor dalında branşlaşmaya geçecekse geçsin, branşa ait ve özgü çalışmaların öncesinde mutlaka Temel Eğitim adı verilen bir ön adaptasyon, hazırlanma ve gelişim sürecinden geçirilmelidir. Bu sayede çocuğun seçimi sonucunda başlama kararı aldığı spor dalından daha çok yarar elde etmesi ve o dalda daha başarılı olabilmesi sağlanacaktır.
Temel Eğitim dönemi içerisinde denge, yakalama, fırlatma, koşma, atlama, zıplama, sıçrama, tutma, emekleme, sürünme vb. temel motorik becerilerin kazanım ve gelişimini hedefleyen bir ön hazırlık evresidir. Genellikle çoğu Aikido okulunda yapılmakta olan derslerde düzenli olarak uygulanmakta olan parkur egzersizleri ve çalışmaları Temel Eğitim Evresinin desteklenmesi açısından son derece önemlidir. Temel Eğitim Evresinde oyun son derece önemlidir. Yapılan araştırmalar neticesinde, özellikle oyuna dayalı olarak kurgulanan temel beceri gelişimi çalışmalarının çocuklara son derece yararlı olduğu ortaya çıkarılmıştır.
Şüphesiz ki; 2-7 yaş arası temel hareketler döneminde yukarıda sıraladığımız gelişimleri sağlayabilen çocuklar hem sportif olarak hem de ileriki hayatlarında yaşam kalitesi olarak akranlarına göre daha şanslı ve avantajlı olmaktadırlar. Küçük yaşlarda edinilecek düzenli spor alışkanlığı ve spor disiplini, çocukların yetişkinlik dönemlerinde de hayatlarındaki spor aktivite varlığını destekleyecektir.
Bana göre spor dallarını çocukların yaşlara göre kesin çizgiler ile ayırmak ve bu spor şu yaşa, şu spor bu yaşa uygundur demek çok doğru değildir. Şahsen ben, bunun biraz çocuğa, biraz eğitmene ve biraz da aileye göre değişebilen bir kavram olduğunu düşünmekteyim.
Bence çocuklar,
12-24 ay itibariyle anneli /bakımverenli ve/veya tekli grup aktiviteleri sunan alanında deneyimli merkezlerde ufak ufak sosyallik kazanarak,
ilerleyen aylar itibariyle yine alanında bilinçli eğitmenlerin eğitiminde çocuk gymlerinde ufak ufak parkurların tadına varmaya başlayarak,
3 ya da 4 yaş itibariyle de yine alanında deneyimli eğitmenler eşliğinde minderli sporlar (Cimnastik, Yoga, Pilates, Judo, Karate, Aikido vb.) ile tanışabilir ve ufak ufak temel eğitim süreçlerini geçirmenin ardından da
5, 6 ya da 7 yaş itibariyle de takım sporlarına ya da bireysel sporlara geçerek branşlaşmaya adım atabilirler.
Bu nokta da çocuğumuz için bir spor dalı belirlerken;
Bizden önce onun isteklerinin önemli olduğunu,
Çocuğumuzun bir madalya aracı ya da kürsü malzemesi olmadığını,
Sırf biz gençken yaptık diye bizim yaptığımıza yönlendirmenin çok doğru olmayabileceğini,
Deneyimlediği dersi beğenmediği noktada ısrarcı değil ama kararlı olmamız gerektiğini,
Ebebeynler olarak çocuklarımızı fiziki-sosyal becerileri bakımından iyi gözlemleyerek ilgi alanına uygun bir spor dalına teşvik etmek konusunda doğrudan onlar adına karar vermek yerine dolaylı olarak yönlendirici olabileceğimizi,
Kendisine sözlerimizden çok spor ile alakalı şahsi aksiyonlarımız ile daha çok yardımcı olabileceğimizi,
Çocuklarımızın yaşlarına göre uygun alanlara yönlenmeleri gerektiğini,
* Özellikle 3 - 6 yaşta alet ve ekipman kullanımından ve güç gerektiren spor dallarından uzak durmaları gerektiğini, unutmamalıyız.
Çocuğuma uygun spor dalını nasıl belirleyebilirim?
Bence çocuğumuza en uygun spor dalı veya branşı, onun ihtiyaçlarına en iyi cevabı verecek ve ona en fazla katkıyı sağlayacak olan spor dalıdır.
Bu seçim aslında öncelikli olarak;
Çocuğumuzun gelişimsel olarak neye ihtiyacı olduğuyla,
Bizim bir spor dalından ne beklediğimizle,
Destek veren uzman kişi ya da ekibin yerinde yönlendirmeleriyle alakalıdır.
Çocuğumuz için sportif bir aktivite seçerken düşünebileceğimiz sorular nelerdir?
Fazla enerjisini atıp rahatlasın mı istiyoruz?
Çocuğumuzun gelecekte ödüller sahibi milli bir sprocu mu olmasını istiyoruz?
Çocuğumuz hem eğlensin, hem öğrensin ve hem de gelişsin mi istiyoruz?
Kendini korumayı öğrenebilsin mi istiyoruz?
Çocuğumuz tekniksel bir gelişimden ziyade, fiziki olarak mı gelişsin istiyoruz?
Çocuğumuz içine kapanık, utangaç, çekingen, fazla hareketli, agresif bir yapıya sahip ve biz onun rahatlayıp gevşemesine ve nötrleşmesine yardımcı mı olmak istiyoruz?
Sadece sosyalleşmesini ve ev dışında vakit geçirmesini mi istiyoruz?
Çocuğum, kendisini götürdüğüm spor dalını beğenmezse nasıl bir tutum sergilemeliyim?
Bence çocuğunuzu sportif bir aktivite merkezine kayıt ettirmeden önce ilk olarak o merkez ile görüşmeli ve çocuğunuz için mutlaka bir deneme dersi organize etmelisiniz. Diyelim ki, bir merkeze ya da salona deneme dersine gittiniz ve çocuğunuz ortamı sevmedi ya da salon-minder-alan dışında durmak istiyor. Lütfen bunu bir sorun olarak görmeyin, bu özellikle 3 - 6 yaş arası çocuklar için oldukça normal bir davranış tarzıdır.
Çocuğunuzun üzerine gitmeyin ve dışarıdan gözlemlemesine destekleyici olun. Eğitmeninden, öğretmeninden ya da hocasından izin alarak kendisini uygun bir kenera çekerek sorunun ne olduğu konusunda onunla konuşun ve kendisini rahat hissetmesine yardımcı olmaya çalışın. Ancak derse dönmesi için lütfen ısrarcı olmayın. Oradan ayrılmayın, dersi engellemeyecek şekilde sonuna dek izlemesine olanak tanıyın (eğer çocuğunuz ağlama krizi, bağırma, dersi engelleme gibi bir durum içinde değilse). Deneme dersi sonunda merkezden ayrılmadan evvel ona mutlaka sevip sevmediğini, oraya tekrar gelip gelmek istemediğini sorun. Çocuğunuzun tepkisinin çekingenlikten ötürü olduğuna ikna olursanız o merkeze ilerleyen günlerde tekrar gitmeyi deneyebilirsiniz. Israrcı olmadan ama kararlı şekilde çocuğunuza destekleyici olmaya çalışabilirsiniz.
Sporun çocuğuma faydaları nelerdir?
Yapılan araştırmalar, genel olarak; spor yapan çocukların, yapmayan çocuklara oranla daha başarılı oluklarını ortaya koymaktadır. Spor yapan çocuklar şüphesiz ki; bilişsel, duyuşsal ve psikomotor olarak gelişim kaydederler.
Bilişsel gelişim —> Beden ve akıl arasındaki fonksiyonel gelişimi kapsar
Duyuşsal gelişim —> Duygusal ve sosyal gelişimi kapsar
Psikomotor Gelişim —> Fiziksel yapı ve sinir-kas işlevlerindeki gelişimi kapsar
Ayrıca;
Bedensel gelişim, fiziksel beceri artışı
Sosyalleşme, akran etkileşimi ve olumlu benlik gelişimi
Enerjisini kanalize edebilecek alanlar bulabilme,
Yaratıcılık gelişimi
Kendine, diğer bireylere ve çevreye saygı,
Sporun özgüven, disiplin, sorumluluk bilinci gibi konularda etkisi var mıdır?
Pek çok spor dalının katılımcılarına aşılamaya çalıştıkları arasında disiplin, özgüven ve sorumluluk bilinci bulunmaktadır. Ben burada kendi uzmanlığım olan Aikido Sanatı hakkında bilgi paylaşımı yapmayı daha sağlıklı buluyorum.
Aikido, kelime anlamı olarak uyum ve enerjinin yolu demektir. Günümüzde Aikido sadece fiziki bir aktivite değil, aynı zamanda zihinsel ve içsel bir gelişim süreci olarak kabul görmektedir. Aikido, yetişkinler ve 6 - 12 yaş çocuklar için olduğu gibi, 3 - 6 yaş grubu çocuklar için de oldukça faydalı ve geliştirici bir aktivitedir. Aikido Sanatının müsabakası olmaması, maçı ya da turnuvası bulunmaması da bu Sanatı diğer tüm Do Sanatlarından ayıran, uzlaşmacı ve barışçıl kılan en temel farktır.
Çocuğum neden Aikido yapmalıdır?
Motorik Beceri Gelişiminin Desteklenmesi
Bedensel Farkındalık ve Kontrol
Dikkat ve Odaklanma Sürelerinde Artış
Akran Etkileşimi ve Sosyal Beceri Gelişimi
Özgüven Kazanımı ve Gelişimi
Dayanışma, Paylaşma ve Yardımlaşma Ruhu
Bedensel Denge ve Yaşamsal Denge
Uyumlu, Yapıcı ve Çözüm Odaklı Olma
Disiplin, Komut Alma, Otoriteyi Tanıma
Bireyselleşme ve Bakımverenden Bağımsızlaşma
Çocuklar kaç yaştan itibaren Aikido yapabilirler?
Bunun gerek ülkemizde, gerek Aikido Sanatının anavatanı olan Japonya’da ve gerekse de tüm dünyada Aikido Eğitmenlerince çeşitli uygulamaları yapılmaktadır. Kimileri 6+ , bazıları 8+ , bazıları 10+ öğrenci kabulü gerçekleştirirken, bazı Dojo’lar ise daha küçük yaşlarda öğrencileri kabul etmektedirler.
Günümüzde çocuklarını yönlendirecek sportif aktivite arayışında olan velilerin sıklıkla karşısına çıkan bir branş Aikido. “İçine kapanık çocuklar için Aikido.”, “Akran zorbalığıyla mücadelede Aikido.”, “Hiperaktiviteye karşı Aikido.” gibi pek çok pazarlama cümlesi ile gerek internet arama motorlarında ve gerekse de sosyal medya ortamlarında Aikido branşı ve kazanımlarından bahseden pek çok kaynak karşımıza çıkmakta.
Peki nedir Aikido’yu özellikle küçük yaş grupları için bu kadar popüler kılan? Ya da biz çocuklarımız için neden Aikido’yu seçmeliyiz?
Benim bir Aikido Eğitmeni olarak temel aldığım ve derslerimizde bizlere katılan sevgili çocuklarımızda hedeflediğimiz çeşitli kazanımları sizinle paylaşmak istiyorum. Öncesinde çok kısaca Aikido nedir? Aikido, kökeni 17. yüzyıl Samuray Japonya’sına kadar uzanan ve arka planı felsefe ve öğretilerle dolu modern bir Savaş Sanatıdır. Günümüzde Aikido sadece fiziki bir aktivite değil, aynı zamanda zihinsel ve içsel bir gelişim süreci olarak kabul görmektedir. Aikido Sanatının müsabakası olmaması, maçı ya da turnuvası bulunmaması da bu Sanatı diğer tüm Do Sanatlarından ayıran, uzlaşmacı ve barışçıl kılan en temel farktır.
İşte bir çocuğun Aikido yapması için 10 neden.
1) Motorik Beceri Gelişiminin Desteklenmesi: Aikido derslerinde oyun ve eğlenceye dayalı öğrenme metodu benimsenerek hazırlanmış parkur egzersizleri, temel ısınma harekeleri ve diğer bedensel aktiviteler ile; bedenlerini, yeteneklerini yeni yeni keşfetmeye başlayan ve motorik özellikleri süratle gelişmekte olan çocuklarımıza, kuvvet, beceri, koordinasyon, konsantrasyon, esneklik, çeviklik, denge, dayanım ve dayanıklık gibi fiziksel kazanım konularında yardımcı ve destekleyici olmaktadır.
2) Bedensel Farkındalık ve Kontrol: Aikido teknikleri ve derslerde çalışılmakta olan hareketler, yapılmakta olan egzersizler çocukların bedenleri tanımalarına, bedenlerini doğru kullanmalarına, insan vücudunun anatomik olarak güçlü ve güçsüz yanlarını keşfetmelerine olanak sağlamaktadır. Bu sayede çocuklar, bedensel olarak yapabileceklerinin farkına varırken aynı zamanda da güçlerini kontrol altında tutmayı öğrenmektedirler.
3) Dikkat ve Odaklanma Sürelerinde Artış: Dersler sırasında tekniklerin öğretilmesi ve öğrenilebilmesi aşamalarında uygulanmakta olan, sırasıyla gösterim-anlatım-açıklama-deneme-tekrar etme-soru cevap yöntemleri sayesinde çocukların dikkat süreleri ve odaklanma becerileri düzenli olarak gelişmektedir.
4) Akran Etkileşimi ve Sosyal Beceri Gelişimi: Derslerin genelinde, gerek eğitmenleri ve gerekse de farklı yaş, fiziki özellik ve cinsiyetten arkadaşları ile tekniksel-oyunsal-sohbetsel paylaşım içinde yer alan çocuklarımızın sosyal becerilerileri gelişmekte ve akran etkileşimi konusunda olumlu kazanımlar elde edilmektedirler.
5) Özgüven Kazanımı ve Gelişimi: Aikido derslerimizin akışı içerisinde öğrencilerimize verilen çeşitli görev ve sorumluluklar (ders açılışı, ısınma egzersizlerinin yapılması, parkurun kurulmasının ve toplanmasının idaresi, tekniksel gösterim, eğitmene yardım, ders kapanışı vb.) sayesinde çocuklarımızın özgüven kazanım ve artışları düzenli olarak desteklenmektedir.
6) Dayanışma, Paylaşma ve Yardımlaşma Ruhu: Takım ruhu ve aile yapısı dinamikleriyle yürütülmekte olan Aikido derslerinde, birlikte yapılmakta olan hareketler, yerine getirilen görevler, oynanmakta olan takım oyunları, ortaklaşa kullanılan ders temel ve yardımcı malzemeleri çocuklarımızın dayanışma, paylaşma ve yardımlaşma ruhunu açığa çıkartmaları konusunda kendilerine destekleyici olmaktadır.
7) Bedensel Denge ve Yaşamsal Denge: Aikido bedensel dengenin en iyi öğrenildiği sanatların başında gelmektedir. Tekniklerin doğru uygulanabilmesi ve işlevsel olabilmesi açısından son derece önemli olan denge kazanım ve gelişimi, buna özel geliştirilmiş teknik ve egzersizler ile düzenli olarak desteklenmekte ve kazanılan bu bedensel dengenin uzun vadede çocuklarımızın genel yaşamlarına yansıması hedeflenmektedir.
8) Uyumlu, Yapıcı ve Çözüm Odaklı Olma: Aikido kelime anlamı olarak ‘uyum ve enerjinin yolu’ demektir. Mücadele değil uzlaşının hakim olduğu bu öğreti sayesinde çocuklarımız mücadele ve rekabbetten uzak interaktif bir ortamda uyumlu ve yapıcı olmayı öğrenirken aynı zamanda da çeşitli zor durumlar altında (teknikler esnasında oluşturulan atak ve saldırılar anlatılmaktadır) çözüme giden farklı yolları bulabilmeyi öğrenmektedirler.
9) Disiplin, Komut Alma, Otoriteyi Tanıma: Aikido dersleri; Sensei (Eğitmen), Senpai (Eğitmen Yardımcısı) ve/veya ders asistanları eşliğinde, disiplin ve düzenin elden bırakılmadığı, Aikido çalışmaya uyumlu özel tatamiler (minderler) ile donatılmış Dojo’larda (Aikido çalışılan yer), düzenli verilen komutlar ve kontroller eşliğinde gerçekleştirilmektedir. Bu sayede çocuklar; düzenli olarak komut almaya, verilen komutları denetime açık bir ortamda yerine getirmeye, otoriteye ve otorite altında hareket etmeye ve tüm bunları disiplinli bir ortamda gerçekleştirmeye alışmaktadırlar.
10) Bireyselleşme ve Bakımverenden Bağımsızlaşma: Aikido dersleri, öğrencinin katıldığı deneme dersinin ardından devam etmesi durumunda derslerde anne-baba-bakımveren-çocuğu derse getiren kişinin ders ortamının dışında kalarak, çocuğu uzaktan gözlemleme şansı bulabileceği ortamlarda yapılmaktadır. Bu sayede çocuk, derste kesin bir otorite altına girmeye, otoriteden aldığı komutları uygulayarak akranları ile sosyalleşmeye, kendi ayakları üzerinde durmaya başlayarak bağımsızlaşmaya ve bireyselleşmeye başlamaktadır.
Gerek yukarıda sıralamış olduğum maddeler ve gerekse de burada değinmediğim diğer pek çok kazanım Aikido Sanatını oldukça verimli ve uygulanabilir kılmaktadır. Son yıllarda özellikle İstanbul ve diğer büyük illerde hızla yaygınlaşan Aikido Eğitim merkezleri bu Sanatı daha da ulaşılabilir hale getirmektedir. Siz de belirlediğiniz önemli kriterler doğrultusunda seçeceğiniz bir merkezde çocuğunuz için bir deneme dersi organize edebilir ve çocuğunuzun Aikido Sanatı ile tanışmasını sağlayabilirsiniz.
İnanın bana pişman olmayacaksınız…
Comments