Çocukluğumdan beri hep bir tutkudur içimde Japonya. Hayallerimin ülkesi diyeceğim bir ülke varsa şayet, o kesinlikle Japonya’dır. Oldum olası; Japonya hakkında denk geldiğim tüm belgeselleri ve Japon filmlerini mutlaka izler, Japon kültürü ya da Japonların yaşam tarzları hakkında yazılan makaleleri ve kitapları okur, yayımlanan eserleri yakından takip ederim. Özellikle hayatımın son 18 yılında gönül vererek çalıştığım ve 15 yıldır da öğrenciliğimin yanında eğitmenliğini de yapmakta olduğum Aikido Sanatı, benim Japonya hayranlığımı kesinlikle daha da arttırmıştır.
Yıllardır Japonya’ya gidebilmenin, hep fotoğraflardan hayranlıkla izlediğim o tarih kokan sokaklarda yürümenin, kaleleri tapınakları müzeleri gezebilmenin, hayranlık duyduğum o dinginliği hissedebilmenin ve Dünya Aikido’sunun merkezi konumundaki Aikikai Hombu Dojo’da antrenman yapabilmenin hayalini kurmaktaydım.
“Bir şeyi çok istersen olur.” misali 2019 yılında bu dileğim gerçekleşti ve 1-24 Temmuz 2019 tarihleri arasında önce Tokyo-Shinjuku ve ardından da Kyoto’da kalarak, hayranlık duyduğum Japonya’da zaman geçirme ve yaşama şansını yakaladım. Dilerim tekrarı ve tekrarları da nasip olur. Darısı tüm isteyenlerin de başlarına.
Japonya’ya ulaşım;
Japonya’ya farklı havayolu şirketleri uçuşlar gerçekleştiriyor. Türkiye’den Türk Hava Yolları direk olmasa da Osaka ve Tokyo’ya uçuşlar düzenlemekte. Bu uçuşları, Kore-Seul Incheon Uluslararası Havalimanı’na kadar Türk Hava Yolları sağlıyor, devam uçuşunuz ise Asian Air ya da Korean Air oluyor. İkinci uçuşun farklı olması bize bir rötar durumunda ikinci uçağı kaçırabiliriz hissi uyandırdığından bu alternatifi değerlendirmedik bile. Türk Hava Yolları Tokyo’ya ise direk uçuş yapıyor olabilir. Bu direk uçuşlar zaman zaman aktif hale alınıyor diye biliyorum. Yine İstanbul Uluslararası Havalimanı’ndan Osaka ve Tokyo’ya bildiğim kadarıyla; Emirates, Korean Air, Asian Air, Asiana gibi farklı havayolu şirketleri ile de yolculuk edebilirsiniz. Eminim ki daha fazla alternatif te bulunuyordur.
Biz biletlerimizi Ekim ayının sonuna doğru aldık. Bilet alma dönemimizde acenta sahibi bir dostum sağolsun portallardan bize farklı havayolu şirketlerinin farklı uçuşlarını listeledi. O dönemde karşımıza çıkan en iyi fiyat ve en makul aktarma bekleme süresi Korean Air firmasına aitti. Korean Air firması hakkında yaptığımız araştımalar sonucunda vardığımız olumlu izlenim neticesinde biletlerimizi gidiş ve dönüş olarak Korean Air firmasından aldık.
1 Temmuz 2019 tarihindeki İstanbul-Osaka rotamız; İstanbul Uluslararası Havalimanı’ndan, Kore Seul Incheon Uluslararaası Havalimanı’na ve oradan da Japonya Osaka Kansai Uluslararası Havalimanı’na olacak şekildeydi. Her iki uçuşumuzda da Korean Air firmasının kendi uçaklarıyla gerçekleştirildi. İstanbul-Seul uçuşumuz 10 saat civarında sürdü. Seul Incheon Uluslararası Havalimanı’nındaki 1,5-2 saat civarındaki aktarma süremizin ardından ise, Seul-Osaka arasında yaklaşık 2 saatlik bir uçuş daha yaptık. Korean Air firması kesinliklikle hakkındaki tüm olumlu ve iyi yorumların karşılığını fazlasıyla veriyor. Uçuş kalitesi, imkanlar, hizmetler, uçuş görevlilerinin nezaketi, uçakların modernliği, yemeklerin lezzeti ile Korean Air gelecekteki Japonya seyahatlerim için listemin başında yer alacak.
Hazır uçuştan bahsetmiş ve 3 farklı havalimanının adından söz etmişken şunu söylemeliyim. Hem İstanbul, hem de Seul havalimanları son derece modern ve vakit geçirmenin keyifli olduğu alanlardı. Gerek gidiş uçuşumuz öncesinde İstanbul Uluslararası Havalimanı’nda ve gerekse de aktarmamız süresince Seul Incheon Uluslararası Havalimanı’nda tesissel imkanlar, hizmet noktaları, yönlendirmeler, yardımcı personellerin nezaketi, yeme-içme olanakları, alışveriş imkanları ve teknoloji son derece üst düzeydi. Ancak üzülerek te olsa aynı şeyleri Japonya Osaka Kansai Uluslararası Havalimanı dış hatlar terminali için kesinlikle söyleyemeyeceğim. Kansai havaalanı kesinlikle hem geliş, hem de gidiş terminallerinde imkanlar açısından son derece limitli. Özellikle dönüşünüz esnasında geceden havaalanına giderek bizim gibi sabah uçuşunu bekleyecek olursanız yeme içme ve benzer imkanlar konusunda bir hayli zorlanacaksınız. Biz dönüş yolculuğumuz sırasında Kyoto’dan Osaka’ya özellikle gece 00:00 dan sonra ulaşımın son derece limitli olması sebebiyle ve sabah 07:30 civarında havalimanına ulaşmamız için de bir yol olmadığından maalesef gece 21:30-22:00 civarında havalimanına ulaştık. Tüm bu ulaşım olumsuzlukları sebebiyle, havaalanında sabahlamak bizim için en uygun seçenek olmuştu. Ne de olsa büyük bir uluslararası havalimanında insan geceden sabaha sunulan pek çok imkan, bulunan pek çok mağaza, yeme-içme yerleri, oturma alanları sayesinde rahat edebilir diye düşünmüştük. Ancak ne yazık ki öyle olmadı. Özellikle saat 23:00 ten sabah 06:00 ya kadar kendimizi bir uluslararası havalimanından çok bir havalimanı şantiyesinde hissettik. Keza bahsettiğim saat aralığında havaalanında açık olan iki yer 7 Eleven ve Family Mart mağazalarıydı. Onlar da ne yazık ki özellikle yiyecek olarak pek bir şey kalmamıştı. Yine saat 23:00 itibariyle terminal ışıklarınınyarısından çoğu kapatıldı, tuvaletlerin pek çoğundan sanırım biri hariç elektrik ve su kalmadı, genel tesis havalandırması da oldukça verimsiz bir hal aldı. Ama tüm bunlar sanırım, Temmuz 2019 da Kansai Havalimanının Dış Hatlar Gidiş bölümü daha yeni hizmete alınmıştı. Etrafta bize bunu düşündüren pek çok irili ufaklı inşaat ve çalışma sürdürülmekteydi. Ayrıca mağazalarında çoğu hanüz açılmamışlardı. Belki ilerleyen yıllarda buradan uçacak olan sizler ve bizler, imkanlar açısından daha şanslı olabiliriz.
Japonya’da Şehirlerarası Ulaşım;
Japonya’da şehirlerarası ulaşım deyince akla ilk gelen tüm ülke civarında son derece yaygın olan demiryolu ağları olmaktadır. Şehirler arası ulaşımda Shinkansen adı verilen mermi trenler çalışıyor. Şayet Japonya’da 7 gün ve üzeri süreler ile konaklamayı ve 3, 4 şehir gezmeyi planlıyorsanız size tavsiyem JR Pass almanızdır. İnternet üzerinden satın alarak adresinize kargo yapılacak ya da seçtiğiniz teslim noktası sayesinde uçaktan indiğinizde havalimanında teslim alabileceğiniz JR Pass sayesinde şehirlerarası ulaşımda oldukça kar sağlayabilirsiniz. JR Pass sadece internet üzerinden satılıyor. Seyahatinizden en az bir ay öncesinde sipariş etmeniz gerekiyor. Fiyatı yüksek ancak tekli biletlere göre hemen hemen 1,5-2 Shinkansen bileti fiyatına denk geliyor. 7, 14 ve 21 günlük JR Pass seçenekleri bulunuyor. Bizim Japonya seyahatimiz sırasında yani Temmuz 2019’da; 7 günlük JR Pass 29.110 Yen yani 1.557 TL , 14 günlük JR Pass 46.390 Yen yani 2.483 TL ve 21 günlük JR Pass ise 59.350 Yen yani 3.175 TL idi. Tokyo’dan Kyoto’ya tek yön Shinkansen bileti 17.630 Yen yani 943 TL dir. Mesafeye göre rakamlar artı eksi değişebilmektedir. Dolayısıyla hesabınızı iyi yapmanızı ve JR Pass’ı kesinlikle değerlendirmenizi tavsiye ederim.
Biz seyahatimiz sırasında JR Pass almadık. Kalabalık bir grup olarak seyahat ettiğimizden ötürü hem Osaka-Tokyo, hem Tokyo-Kyoto ve hem de Kyoto-Osaka yolculuklarımızı daha ucuz maliyetteki şehirlerarası otobüsler ile halletmeyi tercih etmiştik. Açıkçası programımız sadece Tokyo ve Kyoto ile sınırlı olduğundan dolayı otobüs transferleri bizim için uygun olmuştu. Otobüs demişken Japonya’da şehirler arası yolculuklarınızı gerçekleştirebileceğiniz otoyol otobüsleri bulunuyor. Bu sistemde çalışan otobüsler genel olarak “Night Bus” olarak anılsalar da hem gece ve hem de gündüz seferleri bulunuyor. Fiyatlar çok değişken. Tabii otobüs seçenekleri de. Otobüsün sunduğu imkanlara, koltuk kapasitesine, aktarma ve durma noktalarına göre fiyat değişkenlik gösteriyor. Temmuz 2019 seyahatimiz için Osaka-Tokyo night bus biletimizi, seyahatimizden 3 ya da 4 hafta önce online olarak www.kosokubus.com web sitesinden alarak, sorunsuz bir şekilde seyahatimizi gerçekleştirmiştik. Bu seyahatin bize kişibaşı maliyeti ise 2.800 Yen yani 150 TL olmuştu. Ancak ne yazık ki online olarak önceden almadığımız Tokyo-Kyoto biletlerimiz, hem bilet alışımızı sonlara bıraktığımızdan ötürü, hem seyahatimizin haftasonuna denk gelmesi sebebiyle ve hem de Kyoto Gion Matsuri Festival’e ile çakışması dolayısıyla JR Bus Line’dan kişibaşı 7.600 Yen yani 406 TL. ye maal olmuştu. Otobüslerde muavin bulunmadığından su vb. hizmetler de bulunmamaktadır. Bu sebeple otobüse binmeden önce ihtiyaç duyduğunuz su vb. ürünleri almanızı tavsiye ederim. Otobüslerin bazılarında tuvalet bulunuyor bazılarında ise bulunmuyor. Ayrıca bazı otobüsler yolcu alım ve indirme noktalarının dışında rotaları üzerinde mola vermiyorlar. Tüm bunları bilenizi satın alırken kontrol etmenizi tavsiye ederim.
Eğer Japonya’da şehirler arası seyahat edecek ve bu seyahatinizde otobüs tercih edecek iseniz, biletlerinizi mutlaka www.kosokubus.com üzerinden online olarak alınız. Unutmadan söylemeliyim ki, seferler 3 ay öncesinden satışa çıkıyor. Ayrıca yine önemli bir ayrıntı olarak, Japonya’da otobüs terminallerinin Türkiye’deki gibi büyük olmadığını söylemek istiyorum. Otobüs kalkış noktaları genellikle ya belirli otellerin yanında, ya ana metro istasyonları civarında, ya da çok katlı alışveriş merkezlerinin içlerinde oluyor. Bundan dolayı otobüse biniş ve otobüsten iniş noktanızı mutlaka googlemaps ya da farklı navigasyon uygulamaları ya da çevirimdışı harita programları üzerinden işaretlemenizi ve civara iyi çalışmanızı öneririm. Tokyo-Shinjuku Expressway Bus Terminal isimli otobüs terminalinin yukarıda saydığım standardın dışında olduğunu da ifade etmek istiyorum. Orası gayet büyük bir otogar şeklinde idi.
Üçüncü bir şehirler arası transfer yolu olarak, araba ya da motor kiralamayı düşünüyoranız malesef Japonya’da Türk ehliyeti ile araç kiralayamıyorsunuz.
Japonya’da Şehiriçi Ulaşım;
Yazımın bu bölümünde Japonya genelinden değil sadece ziyaret ederek zaman geçirdiğim ve şehiriçi ulaşımına hakim olduğum, Tokyo ve Kyoto şehirlerinin şehiriçi ulaşımlarından bahsedeceğim.
Tokyo kesinlikle demiryolları ve metro hatları ile yer altındaki karınca yuvaları misali donatılmış bir şehir. Hemen hemen her bölgesine ve yerine metro ve/veya tren ile ulaşmak mümkün. Hızlı trenler, metrolar, normal trenler ve tramvaylar birbirlerine mühtiş entegre bir şekilde çalışıyor. Pek çok istasyonda alt ya da üst katınızdan başka bir metro hattı geçiyor. Tokyo metrosu sizi gerçekten büyülüyor. Tokyo metrosu, 30 Aralık 1927 tarihinde açılmış olup, Asya kıtasının ilk metro hattıdır. Sistem; 304,1 kilometre uzunluğunda olup, 13 hat ve 285 istasyona sahiptir. Tokyo metro hatları, Tokyo tren hatları ve Shinkansen hızlı tren hatları ile entegre bir şekilde çalışmaktadır. Pek çok blogda okuyacağınız ya da bilir kişiden duyacağınız “Tokyo metrosunda Japonlar bile kaybolur. Aman ha dikkat edin.” sözüne itibar etmeyiniz derim. Şöyle ki, eğer Japonya’da internet erişiminiz olacaksa ve telefonunuzda google maps uygulaması yüklüyse başlangıç ve ve varış noktalarınızı yazdığınızda karşınıza rotanızın tüm detayları çıkacaktır. Buna tren yönü, tren platform numarası, trenler arası aktarma yapmanız gerekecekse en hızlı aktarma için binmeniz gereken vagon numarası da dahil. Dolayısıyla Tokyo’da metroda kaybolmak çok ta olası değil korkmayın. En azından bizim başımıza 14 günlük Tokyo ziyaretimiz boyunca böyle birşey gelmedi.
Metro ve tren istasyonları girişlerinde tek seferlik bilet alabileceğiniz makinalar bulunuyor. Aynı zamanda google maps size yolculuğunuzun toplam Yen tutarını gösterdiğinden, bilet makinalarından bilet alırken o tutarı seçerek o yolculuğunuzun tamamı için de bilet alabilrsiniz. Bir diğer alternatif ise içerisine 1.000, 3.000, 5.000 ya da 10.000 Yen yükleme yapabildiğiniz Pasmo isimli Tokyo’ya özel akbil tarzı biletler. Biz bu alternatifi tercih ettik ve oldukça rahat oldu. Pasmo biletler ile Shinkansen mermi trenleri haricindeki tüm metro, tren ve otobüs hatlarına binebiliyorsunuz. Tokyo seyahatiniz sonunda bu bileti ofislere geri iade ederek hem 500 Yenlik depozito bedelinizi hem de kartınızda kalan miktarı geri alabilirsiniz. Tokyo’da biz hiç kullanmamış olsak ta şehiriçi otobüslerin de yaygınlığını gözlemlemiştik. Tokyo’da taksi hiç kullanmadık o sebeple taksi fiyatları hakkında buradan bilgi paylaşımı yapamayacağım ne yazık ki.
Kyoto şehrine geldiğimizde, Tokyo’daki metro ağının yaygınlığı gibi Kyoto’da da otobüs hatları yaygın durumda. Kyoto metrosu çok geniş kapsamlı değil. Ancak şehir genelinde en uzak tapınaklara bile gidebileceğiniz otobüs hatları bulunuyor. Otobüslerde, şöförlerin hemen yanında bulunan makinalara nakit ödeme yapabiliyorsunuz. Ancak bu makinalar para üstü vermiyorlar. Bozuk para atabileceğiniz bu makinalar aynı zamanda 1.000 Yen lik kağıt paralarınızı bozdurabileceğiniz bir bölmeye de sahipler. Tek seferlik bilet ücreti Temmuz 2019’da 230 Yen, yani 13 TL idi. Nakit ödeme dışında, Kyoto şehrine özel günlük ya da haftalık biletler de yine metro istasyonlarında bulunan bilet makinalarından temin edilebiliyor.
Japonya’daki otobüs kültürü, Kyoto şehrinde yoğun bir şekilde tecrübe ettiğimiz üzere son derece ilham verici ve hayranlık uyandırıcı. Otobüs duraklarında analog otobüs geliş saatini gösteren göstergeler bulunuyor. Otobüslere biniş esnasında herkes son derece sakin bir şekilde, kendisinden önce gelenlere saygı göstererek sıralı olarak hareket ediyor. Otobüslerde iki kapı bulunuyor, arka kapıdan biniliyor ve ön kapıdan iniliyor. Otobüs durağa yanaştığında, siz sıradaki yerinizi alıyorsunuz ve otobüs şöförleri yoğunluk olmaması adına öncelikle ön kapıyı açarak o durakta inecek olan herkesin otobüsten inmesini sağlıyor ve ardından biniş kapısı olan arka kapıyı açıyor. Arka kapı açıldığında ise herkes demin de dediğim gibi sakin ve nizami bir şekilde otobüse biniyor. Tıpkı metro ve tren hatlarında olduğu gibi otobüslerde de kimse cep telefonuyla ya da yanındakiyle konuşmuyor. Japonlar toplu taşıma ve ortak alanlarda kesinlikle sessizlik içerisinde hareket ediyorlar. Eğer bu kurala uymaz iseniz Japon halkı ya da görevliler tarafından sessizlik konusunda uyarılmanız yüksek ihtimalle muhtemel. Otobüsler ne kadar kalabalık olursa olsun, herkes ineceği durağın bir durak öncesinde iniş kapısına yaklaştığından duraklarda hiç bir şekilde sıkıntı ve yoğunluk yaşanmıyor. Ter kokan ya da parfüm banyosu yapmış kişilere de Japonya seyahatimiz boyunca hiç denk gelmedik. Otobüs yolculuklarınızda; gelecek durak, o duraktan yapabileceğiniz metro aktarmaları, o durağa yakın mesafede bulunan tarihi yerler İngilizce ve Japonca olarak anons ediliyor. Bu anonslar aynı zamanda ön ve arka kapıların yan taraflarında bulunan ekranlardan da yapılıyor. Otobüs şöförleri son derece kibarlar, kendileri üzerlerinde bulunan ağız mikrafonlarında sürekli olarak konuşarak yolcularıyla; fren yaparken, hareket ederken, sağa ya da sola dönerken, durağa yaklaşırken nereye yaklaştıklarının bilgisini vererek iletişim kurar haldeler. Durak isimlerini Japonca bilmeyenlerin de anlayabilmeleri için heceler şekilde söylüyorlar. Ve her otobüs şöförü, otobüsünden inen her yolcusuna teşekkür ederek onları yolcu ediyor. Evet şöförler her yolcusuna tek tek teşekkür ediyorlar. Japonca’da; kibar bir davranış karşısında teşekkür etmek amacıyla, “arigato gozaimasu” ifadesi kullanılıyor. Biten bir işin ardından teşekkür etmek için ise kullanılan ifade “arigato gozaimashita” veya “domo arigato gozaimashita”. Bu ifadeler sanırım Japonya ziyaretiniz esnasında en çok duyacağınız ifadeler.
Japonya’da Yeme İçme ve Hayatı Kolaylaştıranlar;
Japonya seyahatiniz öncesinde, Japonya ile ilgili araştırma yaparken sıklıkla karşılaşacağınız bir şey olacaktır. O da Japonya’nın çok pahalı olduğu, Japonya’da yeme-içme masrafınızın son derece yüksek olacağıdır. Ne yazık ki bu bilgiler kesinlikle ve fazlasıyla doğru. Japonya’da yerel bir restorantda sushi ya da yerel yemekler yemenin maliyeti oldukça yüksek. Siz de benim gibi Japon mutfağına ve sushi’ye oldukça düşkünseniz ve Japonya’ya gidiyorum yaşasın diyorsanız şunu söylemek isterim ki Japonya’da Japon mutfağı lokantaları ve sushi lokantaları hayal ettiğiniz kadar yaygın değiller. Şahsen ben, Japonya seyahatim boyunca geçeceğim her caddede sushi restorantlarına ve yerel lokantalara denk geleceğim inancındaydım ancak maalesef ne Tokyo’da ne de Kyoto’da hayallerim gerçek olmadı. Evet doğru okudunuz, gerek Tokyo’da gerekse de Kyoto’da Japon mutfağı lokantaları ve yerel sushi dükkanları çok yaygın değil. Bunun yerine sıklıkla karşılaşacağınız ve aslında Japonya seyahatiniz süresince size bütçesel olarak çok yardımcı olacak olan; 7 Eleven, Family Mart ve Lawson Station mağazaları her yerdeler. Bu mağazaların şubeleşmeleri gerçekten hayranlık uyandırı seviyede. Bu mağazalar 24 gün süreyle Japonya’da konaklayan bizlerin en gözde uğrak noktalarımız oldular. Bu mağaza zincirlerine ait dükkanlarda yeme-içme, temel ihityaç, dergi-gazete, sebze-meyve, aksesuar vb. alanlarda çok falza ürün bulma şansınız var. Her üç markanın da mağazaları 7/24 hizmet veriyor. Her mağazanın kapısında mağaza içerisindeki hizmetler sembol ve resimlerle anlatılmış durumda. İnternet, tuvalet, oturma alanı vb. semboller mağazaların kapılarında bulunuyor. 7 Eleven, Family Mart ve Lawson Station mağazalarında; hazır paket yiyecekler, paket sushiler, soğuk sandviçler, sıcak yemekler, ısıtılmaya hazır paketli yiyecekler, asistli asitsiz içecekler, alkollü içecekler, enerji içecekleri, soğuk ve sıcak çay çeşitleri, soğuk ve sıcak kahve çeşitleri, diğer içecekler, sıcak su eklemek suretiyle yemeye hazır hale gelecek noodle çeşitleri, kozmetik ürünleri, kişisel bakım ürünleri, dergi, gazete, teknolojik ürünler, tütünlü sigaralar, elektronik sigara cihazları ve uçları, yağmurluklar, şemsiyeler, deodorant ve parfümler ve saymayı unuttuğum daha pek çok ürünün satışı yapılmakta. Bu mağazalarda, aldığınız ısıtlımaya hazır ürünleri ısıtabileceğiniz mikrodalga fırınlar, sıcak kahve makinaları, hazır noodleları yemeye hazır hale getirebilmeniz için sıcak su makinaları, para yatırma ve çekme işlemleriniz için atm makinaları, fotokopi makinaları da bulunuyor. Bu mağazaların pek çoğunda otorup yemek yiyebileceğiniz oturma alanları yer alıyor. Mağazaların hemen hepsinde ücretsiz internet hizmeti sunulmakta. Yagınlık bakımından 7 Eleven ve Family Mart mağazaları birbiriyle yarışır vaziyetteler. Lawson Station mağazaları ise daha az yaygın. Her 3 mağaza zinciri fiyat olarak birbirlerine eşdeğer durumda. Üründen ürüne değişecek olmakla beraber aralarında aşağı yukarı 10-15 Yenlik farklar bulunsa da genel olarak hepsi birbirini denkliyor. Ürün çeşitliğiliği ve tüketilebilirliği açıısndan ise sıralama; 7 Eleven, Family Mart ve Lawson Station şeklinde. Bu 3 mağaza zinciri kesinlikle Japonya seyahatiniz sırasında size fazlasıyla yardımcı olacaklardır.
Fiyat olarak bu 3 mağaza zincirinden daha avantajlı olan, farklı isimlerdeki büyük yerel marketlere de sıkça denk gelebilirsiniz. Bunlar, bizdeki süpermarketler gibiler. Öğünlük yemeklerinizi bu marketlerden ucuza alabileceğiniz gibi, konakladığınız yerde mutfağınız olacaksa ve kendiniz yemek pişirmeyi düşünüyorsanız bu marketler sizin için doğru adresler olacaktır. Büyük metro istasyonlarında yer alan sushi restoranları fiyat olarak çok makul olmasalar da uğrayabileceğiniz lezzetli adresler. Restoran zinciri şeklindeki sushi lokantalarını lezzet açısından yerel ve daha ufak olan sushi lokantalarından daha az tavsiye ederim.
Japonya’da Alış Veriş;
Hem Tokyo, hem de Kyoto’da yer alan kapalıçarşı tarzındaki büyük çarşılar alışveriş açısından tercih edebileceğiniz noktalardır. Buralardaki mağazalarda hediyelik ürünler, geleneksel Japon kıyafetleri, tshirtler, geleneksel Japon terlikleri, Japon çorapları, havlular ve diğer tekstil ürünlerini bulabileceğiniz gibi teknoloji mağazaları da oldukça fazla. Bunun dışında ana cadde üzerlerinde ve ara sokaklarda sıklıkla rastlayacağınız pek çok yerel mağaza bulunuyor. Yerel mağazalarda el işi ürünler, havlular, kimonolar, terlikler, geleneksel Japon kıyafetleri, biblolar, hediyelik eşyalar, sushi bıçakları sıklıkla denk geleceğiniz ürünler. Japonya’da alışverişten bahsederken ikinci el kıyafet, aksesuar ve ayakkabı mağazalarından da bahsetmem gerektiğini düşünüyorum. Hem Tokyo’da, hem Kyoto’da ve hem de Osaka’da çok sayıda ikinciel mağazasına denk geldik ve bu mağazaları keyifle gezdik. Bu mağazalarda her kondisyondan (kullanım durumu ve yıpranmışlık) pek çok markaya ait ürünleri bulma şansınız var. Şanslıysanız kendinize uygun olan kıyafet, aksesuar ya da ayakkabıları uygun fiyatla alma şansını bulabilirsiniz. Ayrıca Japonya’da yaygın bir diğer alışveriş kültürü de antikacı ya da eskiciler. Bu mağazalara denk geldiğinizde gezmenizi öneririm. Özellikle eski ürünlere meraklıysanız ve şansınız yardım ederse uygun fiyata güzel ürünler bulma şansınız var.
Japonya’da ürün fiyat etiketlerinde 2 fiyat bulunuyor. Büyük olan fiyat vergisiz fiyat, daha ufak punto ise yazılmış olan fiyatlar ise + %8 vergi eklenmiş fiyatlar. Alışverişleriniz sırasında küçük olan rakamları dikkate almalısınız. Tax free imkanı sunan mağazalarda genellikle 5.000 Yen ve üzeri alışverişlerinizde pasaportunuz yanınızda ise vergi ödemiyorsunuz. Pasaporunuza yapıştırılan fişleri dönüşte havalimanında, pasaport kontrolünün hemen öncesinde görevlilere teslim ediyorsunuz. Merak etmeyin almış olduğunuz ürünleri göstermeniz istenmiyor.
Teknoloji ve elektronik alışverişleriniz için ziyaret edebileceğiniz adres ise Yodabashi Camera. Kıyafet alışverişleriniz için Japonya genelinde yaygın olan Uniqlo mağazalarını ziyaret etmenizi tavsiye ederim. Ayrıca ufak hediyelik eşya alışverişleriniz için 100 Yen mağazalarını tercih edebilirsiniz. Bu mağazaların genel isimleri Daiso. Google maps uygulamasında Daiso yazarak aratmanız yeterli olacaktır. Burada bulunan ürünlerin büyük çoğunluğu vergi ile 108 Yen yani 1,1 TL. Bazı ürünlerin fiyatları ise 200 ya da 300 Yen. Fiyatı 100 Yen den fazla olan her üründe fiyat etiketi bulunuyor. Üzerinde etiket bulunmayan her ürün ise 108 Yen.
Japonlar genel olarak ayakkabıya çok düşkünler. Japonya seyahatiniz sırasında pek çok spor ayakkabı mağazası göreceksiniz. Siz de benim gibi spor ayakkabı meraklısıysanız aklınız bu mağazalarda fazlasıyla kalacak. Çünkü bu mağazalardaki çoğu model Türkiye’de ya da Avrupa şehirlerinde bulamayacağınız modeller. Teknoloji mağazaları fiyat olarak Türkiye’den ucuz değiller. Özellikle playstation ve aksesuarları, fotoğraf makinası ve kamera cihazları ile bunlara ait aksesuarlar, ses kayıt cihazları, aksiyon kamera ve aksesuarları, teknolojik tripodlar Türkiye ile aşağı yukarı aynı fiyattalar, hatta bazı ürünler bizdekinden daha da pahalı. Teknoloji anlamında Türkiye’den ucuz olan şey ise aplle storelar. Evet apple mağazalarında satılan iphone, ipod, tablet, laptop ve destoplar Türkiye’deki satış rakamlarının altında satılıyorlar. Hatta Amerika fiyatlarından bile ucuz oldukları mağaza satış elemanları tararfından sıkça vurgulanıyor. Tabii ki bir telefon için, Türkiye’de 1.500 TL vergi ödemeniz gerketiğini de hasaba katmalısınız. Bu vergi miktarına rağmen bile toplam rakam Türkiye fiyatının altında.
#aikido #aikikai #aikidoaikikai #aikikaiaikido #hombudojo #aikikaihombudojo #doshu #wakasensei #japan #japaneselifestyle #shinjuku #iwataco #tozando #roadtojapan #keiko #dojo #ukemi #sensei #aikidoka #senpai #tokyo #shinjuku #kyoto #aikidobozdogan #aikidobozdoganblog