Günümüzde çocuğu için bedensel/sportif bir aktivite arayışında olan ebeveynlerin önünde iki temel seçenek bulunmaktadır. Bu seçeneklerden ilki; benim bilincil grup olarak adlandırdığım, diğer bir deyişle bilindik spor dalları/branşları olan; futbol, yüzme, basketbol, hareket eğitimi, voleybol, binicilik, jimnastik, vb. branşlarıdır. Bunların dışında bir bedensel/sportif aktivite seçme eğiliminde olan ebeveynlerin aklına gelen ya da akıllarına yerleştirilen (internet araştırmaları, eş-dost tavsiyleri, pedagog ya da danışman tavsiye ve yönlendirmeleri neticesinde) alternatifler ise benim ikincil grup olarak adlandırdığım; Do Sporları, Mücadele Sporları, Uzakdoğu Sporları ya da Savaş Sanatlarıdır. Birincil yani yaygın grup dışında bir tercih yapmayı seçen ve ikincil gruba yönlenen/yönlendirilen ya da bu grupta tercih kılan ebeveynler bu gruptaki aktivitelere her ne kadar uzun araştırmalar ya da uzman tavsiyeler sonucunda ulaşılmış olurlarsa olsunlar; Do Sporları, Mücadele Sporları, Uzakdoğu Sporları ya da Savaş Sanatları isimleri ile bütünleşmiş olan Aikido, Karate, Judo, Jui-Jutsu, Wing Tsun, Krav Maga, Kick Boks, Muay Tai ve Taekwondo branşlarına karşı ön yargı ile yaklaşabilmektedirler. Bu önyargıların sebebinin genellikle; yukarıda bazılarını sıraladığım Sanat ve Sporların insanların aklına yoğun fiziksel aktiviteyi getirmesinden ve/veya Savaş Sanatı isminin insanlara biraz ürkütücü duyulmasından dolayı olduğu inancındayım.
Çoğu zaman ise bu ön yargıya neden olan; ebeveynlerin çocuklarının bu gibi ikincil branş aktivitelerinde fiziksel zarar görmesinden duydukları kaygı olmaktadır. Unutulmamalıdır ki, Savaş Sanatları’nda (ikincil grup aktivite ve branşları) ortaya çıkabilecek sakatlanma olasılığı, bireysel ya da takım spor dallarında (birincil grup aktiviteleri) olduğu kadardır diyebiliriz. Hatta yoğun kontrol ve denetim altında gerçekleştirilen bu ikincil grup branşsal aktivitelerde sakatlanma durumları nadiren karşılaşılan durumlardır. Ayrıca bireysel veya takım sporlarıyla ve/veya Savaş Sanatlarıyla uğraşan çocukların bedensel ve çevresel farkındalıkları zaman içerisinde arttığından, gündelik yaşantılarında da fiziksel sakatlanma ihtimalleri giderek azalmaktadır.
İkincil Grup olarak sıraladığım; Do Sporları ya da Savaş Sanatları dallarında, profesyonel eğitmenler ve hocalar için emniyet ve güvenlik daima herşeyden önce gelmektedir. Bu branş eğitmenlerinin aldıkları ciddi eğitimler sonucunda, verdikleri dersler/eğitimler süresince dikkat seviyeleri en üst düzeyde olmaktadır. Bu da olası sakatlanma durumlarının önüne geçilmesini sağlamaktadır.
Peki “Çocuğum Aikido yaparsa fiziksel olarak zarar görür mü?” sorusuyla karşılaştığımızda biz Aikido eğitmenlerinin verdiği cevap ne olmaktadır?
Herşeyden önce şunu söylemek isterim ki; Aikido bir spor değil, bir sanattır. Aikido’dan bir sanat olarak bahsetmemizin sebebi; Aikido’nun bir mücadele ya da dövüş sporu değil, fiziki-zihinsel-içsel bir kişisel gelişim öğretisi olmasından kaynaklıdır. Aikido’nun müsabakası ve/veya maçı yoktur; Aikido’da mücadele söz konusu değildir ve Aikido sanatında mücadeleye yer yoktur. Aikido’da karşınızdaki kişi sizin rakibiniz değil partneriniz yani çalışma arkadaşınızdır. O sizin gelişiminize yardımcı olmak için karşınızdadır ve sizin öğrendiğiniz teknikleri pratik ederek geliştirebilmeniz için oradadır. Aynı şekilde siz de onunla herhangi bir mücadele içerisine girmek için değil, onun gelişim yolculuğuna katkı sağlayabilmek için oradasınızdır.
Aikido’da, tekniği uygulayan kişi (nage) ve teknik üzerinde uygulanan kişi (uke) kusurusuz bir uyum ve bütünlük içinde birlikte hareket etmeye ve birlikte antrenman yapmaya çalışmaktadırlar. Bu da Aikidoka’yı (Aikido çalışan kişi) ciddi yaralanmalardan koruyacak önemli bir özelliktir. Aikido teknikleri öğrenilirken, tekniğin hem uygulayıcı hem de uygulanıcı kısımları öğrencilere öğretilmektedir. Bu sayede teknik üzerinde uygulanan kişi, teknik kendisine yapıldığında nerede, ne zaman, nasıl ve ne şekilde tepki vermesi gerektiğini öğrenmekte ve bilmektedir. Bu da onun sakatlanmasını engelleyici önemli diğer bir parametredir. Çünkü bu sayede kişi gereksiz ya da dozundan fazla bir hareket ya da güç/kuvvet kendisine uygulandığında partnerini uyarabilmekte ve tekniği durdurabilmektedir.
Ayrıca, çocuk grubu Aikido derslerinde çalışılmakta olan teknikler daha yumuşak ve daha kontrollü şekilde çalışılmaktadır. Küçük yaş grubuna öğretilmekte olan Aikido teknikleri daha az riskli teknikleri içermektedir. Aikido’nun adından da anlaşılabileceği gibi Uyum ve Enerjinin Yolu'nda, teknikler güç kullanmaksızın doğru tekniğin, doğru yerde ve doğru şekilde rakibe uygulanması prensibiyle çalışılmaktadır. Olası sakatlanmaların önüne geçilmesini sağlayan diğer bir parametre de budur.
Do Sporları ya da Savaş Sanatları'nda amacımız karşımızdaki kişiye zarar vermek değil onu gözeterek eğitimimize ve gelişimize devam etmektir. Tüm bunların sonucunda ve uzun yıllardır vermekte olduğum çocuk derslerimdeki tecrübelerime dayanarak söyleyebilirim ki, Savaş Sanatları’ndan birisi olan Aikido Sanatında çocuklarımızın fiziki bir zarar görme olasılığı diğer spor branşlarında olduğundan fazla değildir. Çevremdeki diğer Savaş Sanatı dallarında uzman eğitmen ve hoca arkadaşlarımdan da bildiğim kadarıyla diğer Savaş Sanatlarındaki sakatlanma oranları da benzer ve minimum düzeydedir.
Comments