Akran Zorbalığı; özellikle okullarda gerçekleşen, bir ya da birden fazla çocuğun kendilerinden fiziki veya sosyal anlamda dezavantajlı konumda olan başka bir çocuğa karşı, düzenli olarak yapmakta oldukları sözlü ya da fiziki saldırı ve baskılamalardan oluşan, negatif etkileri son derece yüksek olabilen bir sosyal problemdir. Günümüzde Dünya çocukların üçte biri akran zorbalığına maruz kalmaktadır ki bu son derece ciddi bir orandır. Akran zorbalığı, son yıllarda ülkemizde daha da yaygın bir hale gelmekte ve akran zorbalığına maruz kalma yaşı da süratle düşmektedir.
Öncelikle akran zorbalığına maruz kalan çocukların büyük bir bölümünün, bunu ailelerine oldukça uzun zaman sonra itiraf ettiklerini aklımızdan çıkartmamalıyız. Bazı çocuklar ise bu zorbalığı ailelerinden tamamen gizlemektedirler. Eğer çocuklarımızın akran zorbalığına maruz kaldığını düşünüyorsak, kesinlikle çocuklarımızı daha yakından gözlemlemeli, onlarla okul yaşamları hakkında daha fazla konuşmaya özen gösterip bilgi edinmeye çalışmalıyız.
Özellikle okul öncesi, kreş ve anaokulu yaş grubundaki çocuklar bize okul hayatlarını anlatmak konusunda oldukça ketum olabilmektedirler. Peki özellikle yaşı küçük olan çocuklarımızla okul hakkında konuşurken nasıl bir yol izlemeliyiz? Pek çok uzmana göre; bir 3 yaş çocuğunun bile “iyi” , “güzel” , “sıkıcı” , “kötü” gibi basit cevaplarla geçiştirebileceği, olası sohbetimizi başlamadan bitirecek olan, “Bugün okul nasıl geçti?” ya da “Günün nasıldı?” gibi standart ve kalıplaşmış soruları sormaktan kaçınmalıyız.
Bunun yerine daha yaratıcı olabilir ve çocularımız ile okul hayatları hakkında sohbet edebilmemize olanak sağlayacak sorulardan yardım alabiliriz;
“Bugün okulda unutamayacağın birşey oldu mu?”
“Bugün en çok ne zaman mutlu oldun?”
“Bir sınıf arkadaşın hastalanacak ve okula gelemeyecek olsaydı onun kim olmasını isterdin?”
“Bugün seni güldüren bir olayı anlatsana.”
“Bugün en çok ne zaman sıkıldın?”
“Okulda en sevdiğin yer neresi?”
“Bugün olan iyi/kötü birşey anlatsana?”
“Öğretmenine canını sıkan bir olayı anlatacak olsaydın o ne olurdu?”
“Eğer sınıfa bir uzay gemisi gelseydi ve uzaylılar birini ışınlayacak olsalardı, kimi ışınlamalarını isterdin?”
Şüphesiz ki bu sorular değiştirilebilir, çoğaltılabilir ya da negatif versiyonları ile yer değiştirebilirler. Ancak standart olmayan bu ve benzer yaratıcı sorular sayesinde çocuklarımızın okuldaki yaşantılarına dair daha net bilgiler elde edebiliriz.
Akran Zorbalığına Karşı Çocuklarımız Ne Yapmalı?
Aikido derslerimizde tüm öğrencilerimize verdiğimiz en temel tavsiyeler; “Doğru mesafe, doğru mesafeyi koruyabilmek, olası bir olumsuz durum anında süratle oradan uzaklaşmak, çevreden yardım talep etmek.”
Sizlerle, çocuklarınız ile evde de kolayca pratik edebileceğimiz 4 adımlı basit bir egzersiz paylaşmak istiyorum. Bu egzersizi öğrenen ve düzenli pratikler ile geliştiren çocukların hayatlarında uğrayabilecekleri akran zorbalıklarını müdahale ederek kendilerini durumun dışında tutabilecekleri inancındayım.
Üzerine doğru yürüyen tehditkar bir ya da birden fazla arkadaşın, tanıdığın ya da tanımadığın kişi olduğunda,
ADIM 1 : Üzerine gelen arkadaşının/kişinin gözlerine bak. O daha senin uzağındayken elini dur şeklinde havaya kaldırarak tok bir ses ve net bir komut şeklinde ona “DUR!” de. Gerek görürsen bunu tekrarla.
Sana yaklaşmayı sürdürürse,
ADIM 2 : Daha net, daha yüksek bir ses tonuyla elin havada iken “DUR, YAKLAŞMA!” de. Gerekirse bunu tekrarla.
Israrla üzerine gelmeye devam ediyorsa,
ADIM 3 : Elini o kişinin göğsüne yaslayıp durmasını sağla ve “DUR!” de. Seni itmeye kalkarsa direnme ve ona yol ver.
Sözlü olarak yaptığın uyarılara aldırmadan üzerine gelmeye devam ettiyse, onu elinle durduğun halde halen seni sıkıştırıp zarar verme niyetindeyse ve zarar görebileceğini düşünüyorsan;
ADIM 4 : Onu durdurma amacıyla göğsüne yasladığın elinle onu kendinden uzağa doğru kararlı bir şekilde iterken, güçlü ve net bir ses tonuyla “DUR DEMİŞTİM SANA!” şeklinde bir ifade kullan. Onu kendinden uzaklaştırır uzaklaştırmaz hemen oradan uzaklaş ve yardım bulmaya git. Okulda isen öğretmenine, rehberlik birimine ya da okul yönetime gidebilirsin. Unutma, onu itip uzaklaştırdın! , ona tekrar üzerine gelme şansı vermemek adına, süratle oradan uzaklaşmalısın.
Yukarıda sıralamış olduğum bu dört temel adım pek çok durumda fiziki bir akran zorbalığını durdurabilecektir. Bu dört temel adımlama bizim Aikido çalışan öğrencilerimize de öğretmeyi hedeflediğimiz bir yöntemdir. Aikido çalışan bizler için fiziki olarak kendimizi korumak ve rakibi etkisizleştirmek her zaman için son çaredir. Ve ancak içinde bulunduğumuz durum bize olay yerinden uzaklaşma şansı sunmuyorsa ve durumu sözlü uzlaşı ile kontrol altına alamıyorsak son çare olarak kendimizi savunmalıyız.
Akran Zorbalığına Karşı Aileler Neler Yapmalı?
Çocuğumuzun akran zorbalığına uğradığına dair şüphelerimiz yoğunlaştığında neler yapabiliriz? Araştırmalar da ortaya koymaktadır ki; fiziki açıdan akranlarından daha minyon yapıya sahip ya da yapı olarak daha hassas, daha içsel, sakin, kibar ve duygusal çocukların akran zorbalığına maruz kalma oranları daha yüksektir.
Eğer, çocuğumuz doğası gereği içine kapanık ve akranlarına göre daha az sosyal bir çocuk ise ya da kendisinde bir özgüven eksikliği gözlemliyorsak ve/veya çocuğumuz akranlarına göre daha minyon ise mutlaka kendisini bir spor ya da sanat aktivitesiyle tanıştırarak, fiziksel ve davranışsal olarak kendisini geliştirmesine yardımcı olmaya çalışabiliriz.
Yeteneği olan bir spor branşına yönlendirmek, bir müzik enstürmanı çalması konusunda onu teşvik etmek, resim, el sanatları ya da Uzakdoğu Savaş Sanatlarına yönlenmelerini sağlamak yapabileceklerimiz arasındadır. Çünkü unutmamak gerekir ki; spor branşları ya da sanat dalları sayesinde yeteneklerinin farkına varan çocukların özgüvenleri ve özdisiplinleri süratle artmaktadır. Özgüvenli ve sosyal bir çocuğun akran zorbalığına maruz kalma oranı çok ama çok düşüktür. Çünkü bir zorba daima kendisinden güçsüz ve aciz durumda gördüğü kişi ya da kişilere zorbalık etmektedir.
Bunun yanı sıra çocuklarımıza; okulda adaletin öğretmen, rehberlik birimi, idari kadro, müdür, yönetici, kurucu tarafından sağlandığını ve kendilerini rahatsız eden durumlarda bu kişi ya da kişilere başvurarak durumu anlatabileceklerini her fırsatta söylemeliyiz. Özellikle ilkokul birinci ve ikinci sınıf çağındaki çocuklarda gözlemlemekte olduğum, “arkadaşının kendisine yaptığı bir müdahaleyi ya da verdiği zararı bir yetkiliye söylemesinin kötü birşey olduğu, arkadaşını şikayet etmemesi gerektiği” yönünde yaygın bir algı bulunmaktadır. Bir ya da birkaç arkadaşının ona yaptıklarından dolayı herhangi bir rahatsızlık duyması durumunda, yetkili kişilere bu durum ya da durumları anlatmasının kötü birşey olmadığını, aksine anlatmasıyla birlikte sorunların çözüleceğini ve rahatlayacağını bilmesini sağlamalıyız.
Akran Zorbalığına Karşı Öneriler;
* Ev ortamımızın güven ve paylaşım üzerine kurulu olması,
* Çocuğumuz ile elimizden geldiği kadar kaliteli zaman geçirmemiz,
* Onunla, bir birey olarak sohbet etmemiz,
* Okulun güvenli bir yer olduğunu ve oradaki öğretmeni ile sıkıntılarını paylaşacağını ona aşılamamız,
* Ona değer verdiğimizi biliyor olması,
* Koşullu değil koşulsuz şekilde sevildiğini bilmesi,
* Şiddetsiz iletişimin hakim olduğu bir ortamda yetişmesi,
Onu geliştirecek ve katkı sağlayacak aktiviteler konusunda onu cesaretlendirmemiz,
Tüm bu yapabileceklerimiz ve alabileceğimiz önlemler sonucunda çocuklarımızın içsel olarak gelişmelerine yardımcı olmak ve onların daha özgüvenli çocuklar haline dönüşmelerine katkıda bulunmak elimizde.
Comentários