top of page
  • Yazarın fotoğrafıHasan Mert Bozdoğan

KENDİNİZİ YENMEK

Bu haftaki makalemin konusu, Aikido’nun kurucusu O’Sensei Morihei Ueshiba’nın Aikido’nun felsefesini ve öğretisini betimlerken söylemiş olduğu; “Masakatsu Agatsu” sözünden esinlenerek kaleme almış olduğum “Kendinizi Yenmek.”


Masakatsu Agatsu; “kişinin kendi üzerinde elde ettiği zafer” ya da “kişinin kendisine karşı elde ettiği zafer” şeklinde dilimize çevrilebilmektedir. Masakatsu; “kusursuz zafer” ya da “doğru yol” anlamına gelmektedir. Agatsu ise tam olarak; “bir kişinin ruhunun saflığı üzerinde kazandığı zafer” demektir.


Buradan hareketle Masakatsu Agatsu’yu; “gerçek zafer kişinin ruhunu saflaştırarak kazandığı zaferdir” şeklinde de dilimize çevirmemiz mümkün olmaktadır.


O’Sensei, "Masakatsu Agatsu" ifadesini belirtirken aynı zamanda bu ifadeyi “Katsuhayabi” yani “zafer tam burada, tam şimdi” ifadesiyle birlikte sıkça kullanmıştır.

(üst satır) Masakatsu Agatsu; kişinin kendi üzerinde elde ettiği zafer / (alt satır) Katsuhayabi; zafer tam burada, tam şimdi

Aikido Today Magazine’in kurucusu olan Susan Perry Sensei tarafından derlenen, “O’Sensei’yi Hatırlamak” kitabından alıntılanmıştır;


Elimde O’Sensei’nin bir çok hat çalışması bulunur. Çünkü kendisi Osaka’daki Dojo’mu ziyarete geldiğinde beraberce Shodo* (*Japon hat-kaligrafi yazma sanatı) çalışırdık. Masakatsu Agatsu Katsuhayabi ifadesini içeren hat çalışması, bana öğrettiği çok önemli bir dersi hatırlatır. O’Sensei, insanın önce kendi nefsi karşısında galip gelmesi gerektiğini, bunu yapamıyorsa çalışmaya gelmesinin anlamı olmadığını belirtmiştir. İkinci olarak, kişinin hayatında doğruluk ve hakikatı araması gerektiğini söylemiştir. Bu şekilde nefsinizi yener ve hayatınızın gerçek hakikatini bulursanız, o zaman ışık hızının üzerinde bir sürat tekniğinize tezahür edecektir. Gerçek zafer kişinin kendi içinde kazanılmalıdır. Benliğinizi yendiğinizde, tekniğiniz ışık hızına kavuşacaktır.

SEISEKI ABE SENSEI


-Seiseki Abe Sensei; uzun yıllar O’Sensei Morihei Ueshiba ile Aikido çalışmış, O’Sensei’ye de Shodo (Japon hat sanatı) eğitmenliği yapmış bir Shodo ve Aikido Üstadıdır.-


Yukarıda yapmış olduğum alıntıyı yapmamın nedeni aslında; “Masakatsu Agatsu Katsuhayabi” ya da “Gerçek zafer kişinin kendisine karşı elde ettiği zaferdir. Zafer tam burada, tam şimdi” ile ilgili bir makale kaleme almamın aslında üst üste yaşadığım bir kaç tesadüften ortaya çıkmış olmasıdır.


Bunlardan ilki; yukarıda ifade etmiş olduğum; Susan Perry tarafından derlenen “O’Sensei’yi Hatırlamak” isimli derleme kitap, bir iki yıl kadar önce internette yapmış olduğum Aikido kitapları araştırmalarım sırasında karşıma çıkmış ve hakkında okuduklarım, üzerimde ‘bu kitabı mutlaka okumalıyım’ etkisi bırakmıştı. Ancak o dönemde internette bu kitabın orjinal dilindeki basımına ya da Türkçe çevirisine denk gelememiş, kütüphaneme ekleme fırsatı bulamamış, adını bir yere not alıp, not aldığım yeri unutup belki de kaybetmiştim izini. Ancak evde olduğumuz bu izolasyon döneminin bana bol bol kitap okuma fırsatı sunması motivasyonuyla, kendi şahsi kütüphanemi biraz genişletmek arzusuna kapıldım. Dünya çapında çok önemli bir yere sahip olan ve yakın geçmişte Türkiye’de de bir online satış sitesi açan büyük bir web sitesinde Aikido başlığı altında kitap araştırması yaparken yeniden denk geldim “O’Sensei’yi Hatırlamak” isimli bu derleme kitaba ve tabii ki hemen sepete ekledim.


Kitap geçen hafta elime ulaştı, çok sevindim ve hemen okuma listemde kendisine üst sıralarda bir yer vererek, okunmayı bekleyeceği alana kaldırdım. Kütüphanemde bulunan kitaplardan öncelikli olanları, genellikle belirli bir okuma sırasına göre bir üst rafa yerleştiririm ve sırayı bozmaksızın okumaya çalışırım. Bazı anlamlı kitaplar ise araya farklı kitapları çağırır ya da çağırıştırır ve zaman zaman kendimi birden fazla eseri aynı anda okurken de bulduğum olur.


Bu kitabı okuma sıram geldiğinde tarih 26 Nisan idi. Sabah elime alıp kahvem ile birlikte okumaya başladım. Hayli akıcı ve hızlı ilerleyen bir kitaptı. Gün içerisinde, 26 Nisan tarihinin O’Sensei’n aramızdan ayrılışının yıl dönümü olduğunu fark ettim. Bu da benim için bir başka tesadüf oldu. Kitabın içerisinde; O’Sensei’ye Uchi Deshi’lik (yatılı öğrencilik) etmiş pek çok değerli Sensei’n O’Sensei ile olan anılarına ya da O’Sensei hakkındaki düşüncelerine yer verilmiş. Bunların içinde ise “Masakatsu Agatsu” nun izlerine sıkça rastlanmakta.


Japon Hat Sanatına ve Japon dövme stiline oldukça meraklı olan benim, bir sonraki dövmem için Corona Virüs öcesindeki araştırma dönemimde sıradaki dövmemde yer alacak olan kanji’nin “Masakatsu Agatsu” olmasına çoktan karar vermiş olmam, ve yine değer verdiğim yabancı bir Aikido ve Iaido Sensei olan bir dostumun sosyal medyada O’Sensei tarafından yazılmış olan ve kendi Sensei’nin Dojo’sunun duvarında asılı bulunan bir “Masakatsu Agatsu” kanjisinin fotoğrafını paylaşmış olması bana hemen yine kütüphanemde bulunan ve çok keyif alarak okuduğum; John Stevens tarafından derlenmiş olan “Invincible Warrior: A Pictorial Biography of Morihei Ueshiba, the Founder of Aikido” kitabında yer alan ve yine O’Sensei’nin imzasını taşıyan bir “Masakatsu Agatsu Katsuhayabi” kaligrafisini anımsattı. Bütün bunlar üst üste denk gelince de, bu hafta kesinlikle Aikido’nun bu felsefi öğresi hakkında bir kaç paragraf yazmam gerektiğine inandım.


Nefsinizi yenmek…

Kendinizi yenmek…


O’Sensei kendi ağzından;


“Aikido’nun sırrı;

Ayağınızı nasıl hareket ettirdiğinizde değil, zihninizi nasıl hareket ettirdiğinizdedir.

Size savaş teknikleri öğretmiyorum, size şiddetsizliği öğretiyorum.”


Yukarıdaki ifadeden de anlaşılacağı üzere, kendi tabiriyle Barış Sanatı’nın kurucusu, O’Sensei Morihei Ueshiba’nın bize verdiği en büyük öğütlerden birisi budur. Bu aslında bence O’Sensei’n sadece biz Aikidoka’lara ve Aikido yol’culuğunda olanlara değil, tüm insalığa vermeye çalıştığı bir mesaj.


Peki “Masakatsu Agatsu” ya da “Gerçek zafer kişinin kendisine karşı elde ettiği zaferdir.” ifadesi ile O’Sensei acaba neyi ifade etmek istemiştir? Oldukça derin anlam yüklü bir felsefi söz bu bence. Pek çok Aikidoka’nın (Aikido çalışan kişi) uzun yılların deneyimleri sonucunda kendince açıklamaya çalıştıkları ve anlam yükledikleri bu ifade ile ilgili olarak, ben de bu sanatta on dokuz senesini geride bırakmış bir Aikidoka olarak kendi çıkarımlarımı sizlerle paylaşmak istiyorum.


Bence Aikido’yu ve hatta pek çok diğer Savaş Sanatını ya da pek çok diğer branş ve sanat dalı ile uğraşanların da kendi yolculuklarında öncelikli olarak yapmaya odaklanmaları gereken bir şey; “nefsi yenmek” ve “kendini yenmek”. Şayet kişi bu ikisinde başarılı olmaya çalışmaz ise, ne yaptığı işe tam olarak odaklanabilir, ne de yaptığı işte derinlemesine ilerleyebilir. Şüphesiz ki; kendimizi ya da nefsimizi yenmemiz iki kelime ile ifade edilebiliyor olsa da, oldukça zor bir öğe. Bir kere derin bir teslimiyet ve aidiat hissi gerektiriyor bence. İnsanın önce yapmakta olduğu işe (bu Aikido olabilir ya da herhangi bir alan olabilir) inanması ve kendini ona adaması, sonrasında o Sanatı ya da işi öğrenmekte olduğu Usta’sına ya da öğretmenine/üstüne güvenip inanması ve kesinlikle değişime açık olması gerekiyor.


Sıkça ifade ettiğim ve pek çok Savaş Sanatı eğitmeninin ve eski Ustaların da ifade ettiği gibi; diğer Savaş Sanatları gibi Aikido da felsefi bir öğreti. Amaç savunmak ya da savunmamak, savaşmak ya da savaşmamak gibi sadece fiziki bir kavram ya da olgu değil. Aksine Aikido da diğer Savaş Sanatları gibi; fiziksel - zihinsel -içsel bir kişisel gelişim mücadelesi ve yol’culuğu. Amaç karşınızdaki kişiyi yere sermek veya serebilmekten öte, güçlü bir ruh ve zihin yapısına ulaşarak oluşabilecek şeyleri oluşmasına izin vermeden sonlandırmak ile alakalı. Ayrıca zihinsel olarak kendinizi ulaştırmak istediğiniz düzey, savaşmamak ve savaşa girmemek olmalı. Değerli üstad Sun Tzu’nun da “Savaş Sanatı” kitabında ifade ettiği gibi “Gerçek zafer, savaşmadan kazanılan zaferdir.” Biz Aikidoka’ların ve diğer Savaş Sanatçılarının gerçek amacımız buna odaklanmak olmalıdır. Gerçek ‘Budo’ budur.


Kişi kendi nefsini yenebildiği ya da en azından törpülemeyi başarabildiği noktada, egosundan ve benmerkezcilikten sıyrılmaya başlayacaktır. Şüphesiz ki; egodan ve benmerkezcilikten arınmaya başlayan bir zihin ve ruh, öğrenme yolunda çok daha başarılı olacaktır.


ilgi duyanlar için makalede bahsi geçen kitaplar


91 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page